Fed Üyelerinden gelen açıklamalar, 75 değil de 50 baz puanlık artışa rağmen, enflasyonda kalıcı sonuç alana kadar politika faizinin artmaya devam edeceğine dair sinyaller içeriyordu. Bunun peşinden ECB’nin de 50 baz puanlık faiz artışı geldi ve benzer mesajları içeren bir açıklama yapıldı.
Bu durum hisse senedi piyasalarına iyi gelmedi diyebilirim. Dünyanın büyük borsaları pozitif seyirlerine ara verdiler. Uzun bir zamandır toparlanamayan kripto paralar da olumsuz ve karışık seyirlerine devam ettiler.
Şunu söylemem lazım: Fed hem ECB’den gelen açıklamalara herkes dikkat kesiliyor ve söz konusu açıklamalar en az faiz kararı kadar belirleyici oluyor. Bizdeki faiz kararlarında ise artık Merkez Bankası’nın verdiği mesajlara pek dikkat edilmiyor. Sadece karara bakılıyor.
“Seneye faiz düşürme adımları tekrar başlar mı?..”
Bu ayki toplantıda TCMB’den bir değişiklik beklemiyoruz. Çünkü geçen ayki karar metninde “faiz düşüş adımları bu yıl için sona erdi” şeklinde bir açıklama vardı. Beni arayan bazı medya kuruluşlarına da aynı uyarıyı yaptım. “Merkez Bankası bu ay da faiz indirecek mi ?” şeklindeki duyuru metinlerini düzelttim. Gerçekten de haber ajansları bile Merkez Bankası metinlerini okumuyormuş. Yeni senede bu konuda bazı değişiklikler yapmak faydalı olur diye düşünüyorum.
“Merkez Bankası’nın enflasyondaki gelişmeler bakarak 2023’teki seçime kadar faizleri indirmesi mümkün olabilir mi ?” diye soranlar da var elbette. Bence olabilir ama bu geçen yıl yapılan hataların tekerrürü anlamına gelir ki, döviz kurları üzerinde menfi tesir yaptığı anda enflasyon yükselişe kaldığı yerden devam eder. Dolayısıyla seçimlere doğru geri sayım başlamışken, enflasyonda belirgin bir düşüş olmadan böyle bir adım atılmaması herkesin hayrına olur diye düşünüyorum.
Prof. Dr. Emre Alkin
