Belirsizlik Fiyatlaması..
Seçim sandığı hiçbir siyasi oluşuma garanti vermez. Ancak halkın iradesinin başka bir yere kayması için oldukça radikal gelişmelerin olması gerekir. Dolayısıyla ikinci tur için herkes beklenti çıtasını makul seviyede tutsun. Pazar günkü seçimden önce kulak misafiri olduğum faraziyelerin sahiplerinin moral çöküntüsüne de şahitlik ettiğim için bunu söylüyorum. Vatandaş sandıkta son sözünü söyler bunu unutmamak lazım. Halkın iradesine herkes saygı duymalı. Demokrasinin kuralı bu.
Piyasalara dönelim: Ekonomik modelde ısrar edileceği konusunda piyasadaki endişe devam ediyor. Adeta, vatandaşın çoğunluk tercihi ile piyasalar arasında ciddi bir makas oluştu diyebilirim. Cumhur İttifakının Parlamento aritmetiğinde çoğunluğu sağlamasının yanında, köklü partilerin oy kaybı içinde olduğu görülüyor. Vatandaşların önemli bir çoğunluğu mevcut sorunların Cumhur İttifakı tarafından çözülebileceğine inandığını görüyoruz. Sandık böyle diyor.
Bu arada bankacılık ve finans ile ilgili düzenlemelerin hız kesmeden devam ettiğine de şahit oluyoruz. Pazar günkü seçime kadar aylardır dengeyi sağlamaya çalışan düzenleyici otoritelerin, bu sefer de 28 Mayıs’a kadar aynı işe devam edeceğini anlamış olduk. Krediler konusundaki sınırlandırmaların sebebini geçen hafta bizzat yetkililerden duyduk: “Bir önceki kredi kampanyalarında kaynakların israf ve istismar edildiğini gördük, dolayısıyla bu sefer işi daha ciddi tutmaya karar verdik.”
Büyümenin sağlanması adına işletmelere sadece projeleri doğrultusunda kredi vermek kadar günlük ihtiyaçları için de kaynak sağlamanın gereği ortada. İkinci tura kadar geçecek 15 gün içinde bu konuda yapılacak fazla bir şey olduğunu sanmıyorum. Yine de parasal konular haricinde toplumun talep ettiği bazı uygulamalar hayata geçebilir, müjdesi verilebilir. Özellikle EYT konusunda bir düzenlemenin daha açıklanacağını duyuyorum. Tabii bir de TCMB Faiz kararı var. Onu da unutmayalım.
BİST’teki gevşemenin daha ılımlı şekilde devam edeceğini ve küçük yükselişlerin ardından gerilemeleri tecrübe edeceğimizi söylemek yanlış olmayacaktır. İnsan iyiye de kötüye de alışıyor ama belirsizlik en hoşlanmadığı durumdur. Huzursuzluğun bir süre daha devam edeceği görülüyor. Bu da piyasalar iyi gelmeyecek.
Prof. Dr. Emre Alkin
