Bir Söyleşi…

Bir Söyleşi…

– Şu ana kadar uygulanan önlemlerden memnun musunuz ?

– Benim memnun olmamdan çok halkın memnuniyeti önemli.

– Halk hayat pahalılığından şikayet ediyor.

– Haklılar, yaşadığımız olumsuzluklar sebebiyle uyguladığımız programın yan etkisi enflasyon oldu. Biraz sabır gerekiyor. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz, küresel zorluklar da malum.

– Vatandaşa ne kadar süre veriyorsunuz düzelme için ?

– Şu gün şu tarih demek kandırmaca olur. Vatandaşımıza doğruları söylemek sorumluluğumuz. Yıl içinde arzu edilen sonuçlara ulaşıp, arzu edilmeyen yan etkilerin azalmasını bekliyoruz. Küresel bir sıkıntı daha çıkmaz ise, etkin piyasa denetimi ve normalleşme ile hedefe ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.

– Bütçe Açığı ve Borçlanma konusunda endişeler var, buna ne diyeceksiniz ?

– Elbette ortaya çıkan sonuca “başarı” diyemeyiz, bu kadar felaketi yaşadıktan sonra bütçeyi normal zamanlardaki gibi yönetmek mümkün değil, maliye politikası gevşetildi, bunu kabul ediyoruz, zor günler geride kalırken tekrar kabul edilen standartlarda bütçe disiplinine geri döneceğiz.

– Faiz Politikasında değişiklik olacak mı ?

– Büyümeye destek için politika faizleri düşük tutuldu ama piyasa faizleri çok yükseldi. Yine de enflasyonun gerisinde seyrediyorlar. Amacımız faizleri mevcut enflasyonun yanına getirmek değil, bu felaket olur. Enflasyon düşerken faizler elbette yükselecek, ve bir noktada yan yana gelecekler. Hedefimiz bugünden çok daha düşük bir seviyede buluşmaları. Vatandaşlar ve firmalarımızdan biraz daha sabır istiyoruz.

– Döviz Rezervleri Konusunda endişeler var. Bunun için ne diyeceksiniz ?

– Türkiye’de döviz kurları yükselince vatandaşta panik havası oluşuyor. Ayrıca enflasyonist etkisi de var. Fakat döviz kurları baskılansa da enflasyon yüksek kalmaya devam etti, ayrıca vatandaşın dövize olan ilgisi azalmadı, hatta arttı. Dövizin yükselmemesi için sarf edilen rezervlerin maliyeti ile ortaya çıkan sonuç karşılaştırıldığında, tatmin edici olmadığı açık. Bundan sonraki dönemde döviz rezervlerini güçlendirirken, arz-talep dengesini gözeten, ihracatçıyı mağdur etmeyen, vatandaşları ve kurumları gerçekçi politikalarla güven vererek TL’ye özendirecek bir yaklaşım sergileyeceğiz.

– Yani “ekonomik veriyi takip edin” diyorsunuz

– Ekonomi elbette sadece rakam-veri değil.

– Peki nedir ekonomi ?

– Ekonomi aslında beklentilerin doğru yönetilmesi, rasyonel davranışların teşvik edilmesi, adil rekabet ortamını sağlayarak değer üretilmesi, bireyler ve kurumlar için güvenin tesis edilmesi ve geleceğe dair umutların artmasını sağlamaktır. Biz açıklayacağımız takvim doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz. Başarılar ortaya çıktıkça güven de mutlaka artacaktır. Zaten bunun için sabır istiyoruz.

– Teşekkür ederim.

– Ben teşekkür ederim.

Not: Seçim sonrası muhtemel bir söyleşi diyelim. Hangi hükümet gelirse gelsin görev alacaklara fikir olur diye paylaştım. “Her şey çok güzel ” ya da “her şey berbat” demek kolay. Önemli olan sorumlulukla doğru orantılı ciddi ve gerçekçi bir yaklaşım göstermektir.

Prof. Dr. Emre Alkin

 

Ara