Bu enflasyona bakıp faiz düşürülmez..

TCMB Başkanı’nın rakamlar açıklanmadan müjdelediği “beklenenden düşük” enflasyon, kendisinin en büyük sınavı haline geldi.

TÜİK tüketici fiyatlarının Mayıs ayında % 0,89 arttığını açıkladı. Son 12 aylık döneme ait enflasyon oranı ise 17,14’ten % 16,59’a geriledi. Çekirdek enflasyon da % 16,99 oldu. Buraya kadar tamam.

Ancak şunu belirtmek lazım: TÜİK’in açıkladığı Mayıs ayı enflasyonu, İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı aylık oranın yarısı seviyesinde kaldı. Bu ilk tuhaflık.

İkinci tuhaflık ise şu: Üretici fiyatları artışı TÜFE artışının 2,3 katı seviyesinde. Bu demektir ki, önümüzde iki tane muhtemel senaryo var: Ya emtia fiyatları düşecek ve üretim maliyetleri ile ilgili radikal bir gerileme yaşanacak ya da söz konusu maliyet artışları tüketici fiyatlarına yansıyacak. Elimizde bundan başka senaryo yok.

Bu şartlar altında Merkez Bankası’nın beklenenden daha düşük açıklanan enflasyona bakarak bu ay politika faizlerini düşürmeye kalkması büyük bir hata olur. Çünkü üretici fiyatları tüm dünyada yükseliyor. Emtia fiyatları yükseliyor, tarımda fiyatlar yükseliyor, lojistik maliyetleri artıyor, üstüne üstlük, Türkiye’de vergiler yükseliyor. Demek ki enflasyonun kalıcı şekilde düşmesi için daha çok uzun zaman var.

“Bilim insanlarını şikayet etmeyin”

Şimdi bir başka bir gerçeğin altını çizeyim: TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri hem vatandaşların hem de ticari işletmeleri yönetenlerin güvensizlik duygularını besliyor.

Eğer TÜİK ve Merkez Bankası gibi kurumlara güvenin artması isteniyorsa, açıklanan enflasyon ile hissedilen enflasyon arasındaki farkın nereden kaynaklandığını gösteren bilimsel çalışmalar yapılması şart. Bunları yapmayıp alternatif araştırmalar yapan bilim insanlarına kızmak ya da onlardan şikayetçi olmak Cumhuriyet tarihi kadar köklü kurumlara yakışmıyor.

Avrupa Birliği Komisyonu ve AB’nin resmi istatistik kurumu Eurostat’ın gerçekleşen enflasyon ile hissedilen enflasyon arasındaki farklara ilişkin periyodik çalışmalar yaptıklarını hatırlatmam lazım.

Onlar bunu nasıl yapıyorsa TÜİK’in de benzeri çalışmaları yapmak asli görevidir. O yüzden TÜİK, MB ve benzeri kurumları güven arttırıcı çalışmalar yapmaları için göreve davet ediyorum.

Prof. Dr. Emre Alkin

Ara