Dünkü yazımda “büyük ihtimalle % 5’ten daha yüksek bir rakam açıklaması olacak” demiştim. Öyle de oldu. Ancak marifet bundan sonra olacakları kestirebilmekte. Çünkü bu yılın birinci çeyreğinde hem sanayi hem hizmetler tarafında gözle görülür bir canlanma ve ciro endekslerinde net şekilde gözlemlediğimiz bir yükseliş vardı. Bu rakamın çıkması doğaldı.
Burada altını çizmek istediğim konu ihracat: İhracatın oldukça iyi bir performans gösterdiği, sanayi üretimi ve sermaye oluşumu seviyelerinin de dış satım lehinde bir yükseliş gösterdiği anlaşılıyor. Yılbaşından beri takip ettiğimiz kapasite kullanım oranları da yüksek büyüme beklentilerimizi destekler nitelikte idi.
Sanayi sektörünün büyümeye katkısının % 25’lere kadar düştüğü ülkemizde, gösterilen üstün performansın alkışlanması gerekiyor. Çünkü daha çok kamu harcamaları ve iç tüketimle ayakta duran büyümede dikkat edeceğimiz nokta sermaye stokunda artış olup olmadığıydı. Ümit ettiğimiz gibi artış var ve gelecekle alakalı ümitlenmeye hakkımız var. Tüm bunlarla ilgili yarın daha detaylı vereceğim.
“Önümüzdeki çeyrekler zorlu geçecek…”
Sermaye stokundaki gerçek artışı bulmak için genellikle yapı stokunu dışarda tutmaya çalışırız ama inşaat faaliyetinde, dünkü rakamlardan da anlaşıldığı gibi henüz toparlanma tam olarak gerçekleşmediği için, açıklanan rakam bize sanayi sektörü ile ilgili kabaca bir fikir verdi. Demek ki, işler fena gitmemiş birinci çeyrekte. Ancak şunu da hatırlatayım: İmalat sanayi satın almacılar endeksi olan PMI’da yılbaşından beri istikrarsız bir seyir gözüküyor. Bundan sonraki çeyrek kritik olacak.
Tabii “ben büyümeyi hissetmiyorum” diyenler olacak. Haklılar da. Eğer hatırlarsanız 2018’den önce yüksek büyüme rakamı açıklanırken işsizlik de yükseliyordu. Sonraki üç yıl ise ortalama büyüme % 3’ün üzerine çıkamadı. Dolayısıyla bu büyümenin de hissedilmemesi normal. Hatırlatayım: Çünkü büyüme rakamları bir önceki yılın aynı dönemine bakılarak hesaplanıyor. Dolayısıyla, yukarıda da belirttiğim gibi “ucuz atlatmışız” kıvamında yaklaşılmalı.
Dünkü rakamlara bakarak, yıl sonu büyüme rakamı ile ilgili beklentimi hala % 4-5 seviyesinde tutuyorum. IMF’nin belirttiği % 6 ‘dan daha yüksek büyüme konusunda şu an için tereddütlerim var. İkinci çeyrek rakamları bu kadar iyi olmayacak büyük ihtimalle. Turizm ve diğer faaliyetlerde beklenenden düşük bir performans ihtimalini bir kenarda tutuyorum.
Prof. Dr. Emre Alkin