Devlet mekanizmasının temel yaklaşımı verdiklerini bir süre sonra geri almasıdır. Mesela KKM ile bankalar ummadıkları bir kar marjına kavuştular. Ancak kamu kağıdı alma şartı gelince, karlarının bir kısmını devlete transfer ettiler. Yani devlet eliyle oluşturulan rant, sonra olması gereken faizin çok altında olan kamu kağıtlarıyla geri alındı.
Sonra, politika faizi düştükçe mevduat kaçarken bankalar mudileri kaybetmemek için yüksek faiz vermeye kalktı. Bu sefer de Merkez Bankası mektup yazıp sektörü uyardı. Ancak, KKM ‘ye para yatıranlar riskler arttıkça yükselen dövize bakıp vaz geçmeye başladılar, BİST’e para kaymaya başladı ve ardı ardına rekorlar geldi. Bir süre sonra tekrar DTH’ların hareketlenmeye başlayacağını söyleyebilirim. İşin özü şu: Hiçbir şey yokken var olmaz, varken yok olmaz. Sadece sistemin içinde bir yerlere gider ya da gizlenir. Bir yıldan fazladır 4 katına çıkan para tabanı gibi. Para çok ama nerede olduğunu kimse bilmiyor. Mutlaka bir yerlerdedir ve.. Verilen para her zaman geri alınır.
“Tek Hane Politika Faizi Kime Yaradı ?..”
Bugün bankacılar endişeliler. Kredi vererek para kazandıkları için kaynak lazım. Kaynakların önemli kısmı mevduattan sağlanıyordu. Dışarıdan bulunamadığı için. Bu sebeple maaş müşterisi ya da emekli maaşı alanları kazanmak için inanılmaz promosyonlar verdiler. Ancak hedefledikleri müşteri kitlesi tam olarak bizim gibi sabit gelirliler mi, bilemiyorum. Çünkü maaş ve ücretli çalışanlar aylıklar yatar yatmaz harcamak mecburiyetindeler. Sanıyorum bankalar tüketici kredileri ya da kredi kartları üzerinden, belki sigortalar ya da BES yardımıyla kendilerine dolaylı ya da doğrudan kazanç sağlayacaklar. Hikayenin sonunu gerçekten merak ediyorum.
Neticede politika faizleri tek haneye indi. Bu durumun tek faydası mevzuat gereği kredi kartı faizlerinin düşmesi olacak. Tüketicilere nakit değil ama kart limitleri üzerinden harcama potansiyeli sağlanıyor ancak, bunun da bir sınırı var elbette. Açıkçası herkes yeni KGF kampanyasına öncelikle kamu bankalarından başlamak üzere acilen start verilmesini bekliyor. Başka türlü önümüzdeki Mayıs Ayına kadar hem sektörler hem de hane halkı bu yükü taşıyamayacak gibi gözüküyor. Bunun enflasyonist etkisini şu an için konuşmak lüks olur diye düşünüyorum. Zamanı geldiğinde ki gelecektir, o zaman konuşuruz.
Prof. Dr. Emre Alkin