Dışarda Fed, içerde siyasi gündem ön planda…

Dün itibarıyla gündemin önemli maddeleri şuydu:

  • Fed’in bu yıl yapacağı faiz artırımlarının sayısı ve zamanı.
  • Türkiye’de tekrar uzatılması beklenen Olağanüstü Hal

Önce Fed’den başlayalım. Başta Fed olmak üzere birçok Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmek konusundaki tereddütleri, bazı uzmanları uyarılarda bulunmasına sebep oluyor.

“Eğer faiz artırmakta geç kalırlarsa, gelecekte yaşanacak durgunluklar ve resesyonlarda faiz indirimi için fazla yerleri olmayacak”. Bu önermenin bir yere kadar doğru olduğunu söylemek gerekiyor. Tasarruf birikiminin hızlanması için bir miktar pozitif reel faiz gerektiğini 1970’lerden beri biliyoruz. Ancak daha tasarruf artışını sağlayamadan bir kez daha negatif reel faiz uygulamasına geçilirse, dertlerden kurtulmak bu kadar kolay olmayabilir.

Dolayısıyla en az iki an fazla da 3 faiz artışı bu yıl Fed’den bekleniyor. Sağlıklı olan gelişmenin bu olduğu konusunda fazlaca aykırı fikir yok. Bundan sonra faiz adımlarının genişliği, ne zaman yapılacağından daha önemli olacak. Özetle, bundan sonra ucuz para yok. Hal böyleyken, faizlerin düşmesini beklemek hayalperestlik olur.

Türkiye’ye gelirsek: Dün davet edildiğim bir toplantıda Olağanüstü Halin uzaması bana soruldu. Soranlar yabancı gazetecilerdi. Bu soruyu “hukukun üstünlüğü” çerçevesinde sorduklarını belirttiler. Ben de onlara Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu ancak 15 Temmuz’dan başlatılan mücadele sebebiyle, daha esnek bir yönetim anlayışının devam ettiğini ifade ettim. Bunun Avrupalı Dostlara neden tuhaf geldiğini de bir örnekle açıkladım:

“…Sizler eşyalarınızı koyduğunuz yerde bulmaktan hoşlanan insanlarsınız. Bulamazsanız tedirgin ve mutsuz olursunuz. Bizler ise eşyalarımızı koyduğumuz yerde bulamazsak, tedirgin ve mutsuz olmadan önce etrafı iyice bir araştırırız. Çünkü mutlaka birileri kendine göre doğru bir yer bulup kaldırmıştır. Başkalarının bizim yerimize düşünmesine alışkınızdır ve panik olmayız hemen. Otoriteyi severiz, pratiğiz ve çoğu zaman pozitifiz..”

Cevabım tatmin etti mi bilmiyorum ama sonuna şunu ekledim: “Hiç kimsenin akıntıyı ters çevirecek gücü yoktur. Eğer sistem, dünyanın gitttiği istikametin tersine gidiyorsa, bu uzun sürmez ve kendini mutlaka düzeltir..”

Bir süre daha olağan üstü şartlar altında, olağan üstü performanslar çıkarmaya devam edeceğiz gibi gözüküyor.

Prof. Dr. Emre Alkin

Ara