Enflasyon analizine devam…

Dün haber kanallarında ve paylaşımlarımda belirttiğim gibi beklentinin çok üzerinde çıkan bir TÜFE ve ÜFE ile karşı karşıyayız. Çarşı pazarda hissedilenin ise altında. Şimdi kısa bir analiz yapalım.

TÜİK verilerine göre bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla, %53,66 ile ulaştırma, %43,80 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %40,95 ile ev eşyası oldu. Bunlar yıllık artışlar ancak, sokakta yaşanan artışlar elbette bunun çok üzerinde.

Yıllık en düşük artış ise %8,76 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşmiş gözüküyor. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar şöyle sıralanmış: %17,23 ile eğitim, %20,02 ile alkollü içecekler ve tütün ve % 20,13 ile giyim ve ayakkabı. Yine tekrar edeceğim, bu gruplardaki artışın piyasada bahsedilen oranların çok üzerinde olduğuna şahitlik ettik 2021 boyunca.

“Ocak Ayında TÜFE negatif gelebilir” tarzındaki önermenin peş peşe gelecek zamlardan sonra gerçekleşmesi için diğer kalemlerdeki fiyat gerilemeleri fiyat artışlarını nötralize edecek kadar yüksek olmalı. Daha bugünden söylemek kolay değil, ancak böyle bir gelişmeye şans verecek bir ortam şu an bulunmuyor. Buna rağmen Ocak TÜFE rakamı eksi çıkarsa, inandırıcılık adına bir iletişim kazası yaşarız diye düşünüyorum.

“Üretici enflasyonu nihai fiyatlara mutlaka yansıyacak..”

Diğer taraftan ÜFE’nin TÜFE’nin iki katından da yüksek şekilde 2021’i tamamlaması dikkat çekti. Resmi rakamlarla neredeyse %80 fiyat artışının yaşandığı sektörler eğer ihracat olmasaydı çok büyük sıkıntı çekeceklerdi diye düşünüyorum. Ancak, maliyet artışlarının talebin canlı olduğu her yerde nihai fiyatlara yansıyacağını tahmin ediyorum. Bu sebeple 2022’de TÜFE’nin yıllık %30’un altında seyredeceği ayların gelmesi gecikecek.

Açıklanan enflasyon oranı ile şu an piyasada telaffuz edilen kredi faizlerinin birbirine yakın seyrettiğinden de haberdarız. Bu yılın ilk yarısı bitene kadar ortalığın sakinleşmesi uzun sürecek. Reel sektör ve ticaret erbabına geçen yıl “bu seviyelerden kredi veren olursa almamazlık etmeyin” derken tereddüt gösterenler acaba bugün ne düşünüyor? Bilmiyorum ama bu sefer gerçekten faizlerin enflasyonu da azdıracak kadar yükseleceği bir süreçten geçeceğiz.

Büyük ihtimalle kredi maliyetlerini yani ana ve faiz ödemelerini sattıkları mal ya da hizmetin fiyatı ile uyumlandırmaya mecbur kalacak iş dünyası, kur-enflasyon-faiz döngüsünü sebep sonuç ilişkilerini karıştıracak şekilde hızlandırabilir. Oldukça hassas zamanlardan geçtiğimizi söyleyebilirim.

Prof. Dr. Emre Alkin

Ara