Enflasyon ciddi bir meseledir…

Tabii başlığı görünce “biz tersini mi söyledik” diye serzenişte bulunan olacaktır ancak, “çok ciddiye” almamız gerektiğini anlatmak için altını çiziyorum.

Ancak, enflasyonun geldiği seviye ile beklentiler arasında ciddi bir uyumsuzluk var. Hatta açıklanan enflasyon ile “hissedilen” arasında da uçurum var. Bu açıdan bakıldığında, enflasyon ile alakalı bir yorum yazmalı mıyım diye uzun süre düşündüm. Ancak, meslek gereği görmezden gelmemiz imkansız elbette. O zaman analize başlayalım.

İlginçtir kasım ayında en çok fiyatı düşen tarım ürünleri olurken, harcama grupları açısından düşüş hiç gerçekleşmemiş. Fiyatı en çok yükselenlerin arasında patlıcan ve sivri biber başı çekerken, enerji, altın ve kağıt fiyatları da peşi sıra gelmiş. Harcama grubu olarak bakıldığında ise ulaştırma, lokanta ve oteller ilk sırada yer alıyor.

Mevsimlik ürünlerde yükseliş olması sebebiyle çekirdek enflasyon nispeten daha sakin seyretmiş ama TÜFE bu durumdan nasibini alarak artışa devam etmiş. Yıllık enflasyonun % 21’i geçmiş olması beklentilerin bozulması sonucunu yarattı elbette. Herkes 2021 enflasyonu için “takriben % 25” olur demeye başladı. Tabii ki bu durum bu ayki PPK toplantısının kararını etkileyebilir. Her seferinde “pek az yerimiz kaldı” deyip faiz indiren TCMB yine de 50 baz puanlık bir indirim yapabilir. Benim için sürpriz olmaz açıkçası.

“Kira ve ücret artışları çetin müzakerelere konu olacak…”

Ancak, ÜFE tarafında durum iyi değil. Eğer eski yasa maddesi geçerliliğine devam ediyor olsaydı Üretici fiyatlarının % 55 civarında olması aynı zamanda, (ÜFE+TÜFE)/2 olarak belirlenen kiraların, % 40 zamlanacağı anlamına gelirdi. Bugün 12 aylık TÜFE ortalaması ile hesaplanıyor ama, bu da taraflar arasında çetin müzakerelerin olacağını bizlere gösteriyor. Firmaların önemli bir kısmı şartlarını zorlayarak çalışanlarına TÜFE üzerinde ücret artışı temin etmeye çalışıyor.

İhracat gibi 24 saat kesintisiz akması gereken işlerde eleman kaybetmemek için ücret artışları çoktan enflasyon üzerinde yapılmaya başlandı. Hizmet sektörü de ihracatın peşinden geliyor. Zaten son büyüme rakamlarında her ikisinin de payı büyüktü.

Tüm bu detaylara baktığımızda enflasyonun düşürülmesinin ne kadar önemli olduğunu gayet rahat anlaşılıyor. Çünkü enflasyonun kendisi başka dönemlerin fiyat artışlarını da yaratıyor. Dolayısıyla kronikleşiyor ve yapışkan hale geliyor. Önceliğin enflasyonda olduğunu söyleyen bizler için iç acıtan bir süreç yaşanıyor desem yanlış olmaz.

Prof. Dr. Emre Alkin

Ara