Sonunda Fed açıklaması yapıldı. Faizler değişmedi. Ancak, bu kararın hemen ardından yapılan açıklamalar dikkat çekiciydi.
Fed FOMC, yani bizdeki Para Politikası Komitesi’nin benzeri, Amerikan Ekonomisi’nin genelde iyi durumda olduğunu söylerken, enflasyon konusunda ummadıkları bir sonuçla karşı karşıya olduklarını belirtti. Anketlerdeki enflasyon beklentisi ile gerçekleşen arasındaki makasın dikkat çekici boyutlara ulaşması neticesinde, akıllarda soru işaretleri oluştu.
Endişelerin temeli şu: Beklentiler ve gerçekleşmeler arasında fark oluştuğunda dalgalanmaların boyutu artar. Bunun detaylarına ilerleyen günlerde bakacağız.
Bu toplantının Fed Başkanı Yellen’in katıldığı son toplantı olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Giderayak bir faiz artırımı yapmak yerine, eldeki verileri değerlendirerek “biraz daha bekleyebiliriz” kararı çıkaran bir Başkanı saygıyla uğurluyoruz. Trump Yönetimine liyakat sahibi insanların hızlı bir şekilde kilit görevlerden uzaklaştığını görüyoruz.
“Şubat ve Mart Ayındaki Borç Ödemelerine dikkat…”
Türkiye’ye dönelim: Dolar/TL’nin küresel olarak Doların seyrine göre gevşediğini görüyoruz. Merkez Bankası’nın son toplantıda aldığı faizleri değiştirmeme kararının Fed kararıyla beraber perçinlenmesi de piyasalardaki olumlu havayı artıracaktır.
Bundan sonraki TCMB faiz kararı 14 Mart’ta açıklanacak. Fed ise 21 Mart’ta açıklama yapacak. Belki Merkez Bankası bu sefer de şansını deneyebilir. Her ne kadar uzmanlar “Martta kesinlikle faizler artar” deseler de, ben enflasyonla ilgili açıklamalar sebebiyle o kadar kesin konuşamıyorum.
Bu arada Hazine’nin Şubat ayında ciddi büyüklükte bir ödemesi ve doğal olarak da borçlanması olacak. Mart Ayında ise Hazine’nin önemli bir dış borç ödemesi var. Nisan ayı nispeten sakin geçecek. Her ne kadar Hazine net borçlanmayı yükseltmeyecek olsa da, önümüzdeki iki ayı selametle geçmek gerekiyor.
Prof. Dr. Emre Alkin
