GameStop, Wallstreetbets ve Elon Musk: Spartaküs oluşumu…

Geçen hafta olan bitenlerle ilgili üst üste iki video çektim ve Youtube’a koydum. Ancak bir kere de burada anlatmak istiyorum.

Bundan 10 yıl önce “Maliye ve Finans Yazıları” dergisinde yayınlanan bir yazımda, doğrudan doğruya kapitalist sisteme bir eleştiride bulunmuş, hükümetlerin bu sistemden dolayı yozlaştığını ve finans kurumlarının ölçüsüz güç kullanımı uygulamaya başladığının altını çizmiştim. Şimdi sıkı durun:

Belki de hayatımda yaptığım en olgun çalışmalardan biri olan bu makaleye uzun yıllar kimse atıfta bulunmadı. Ancak 2019 ve 2020 yıllarında araştırmacıların bazıları atıf yapmaya başladıklarını gördüm. Anladım ki, X jenerasyonuna dahil araştırmacılar kapitalizme bu kadar laf etmemi “zorlama deneme” olarak nitelendirirken, Y jenerasyonuna dahil araştırmacılar “adamın dediğinde haklılık var galiba” demiş. Haklıyım ya da değilim, bilemem. Ancak, “dışarıda yağmur yağıyorsa şemsiye alsan iyi olur” diyerek bunu da 10 sayfa rakam ve istatistikle ispat eden makaleler yazmıyorum. Doğrudan ve basitçe çözümü anlattığım çok sayıda çalışma var. Ancak, insanların çoğu karışık meselelerin basit çözümleri olduğuna inanmıyorlar.

Şimdi Game Stop ve Wallstreetbets olayına gelelim: Geçen haftadan beri bir çok kişiyle bu konuyu görüşüyorum. Bu kıymetli uzmanlarla en çok altını çizdiğimiz konu şu: “Vadeli Petrol Kontratlarının geçen yıl negatif fiyatlandığını herkes unutmuş”. Hatırlarsanız son dakikaya kadar az sayıda kontratı elinden çıkaramayan spekülatörler, kontratta yazan petrolü herhangi bir yere koyamayacaklarını bilip üste para vererek sattılar. Elbette negatif fiyat oluşumu sebebiyle kaldıraçlı işlem yapanlar büyük bir şok yaşadı. Finans Kurumları müşterilerinden milyonlarca dolar para isteyince karşılıklı davalar açıldı. Büyük bir fiyasko yaşandı.

Özetle kapitalist sistemin belki en sosyal demokrat öğesi olan borsalarda bile kurallar dahilinde çok acayip işler yaşanabiliyor. Ayrıca neyin spekülasyon neyin manipülasyon olduğunu anlamak da kolay değil. Her ülkenin bir SPK’sı var. Onlar pirincin taşını ayıklamaya çalışıyorlar.

Son olayda da, bugüne kadar kapitalist sistemin ekmeğini yiyen bazı yatırım bankaları ve fonlar, organize olmuş küçük yatırımcılardan ciddi dayak yedi diyebilirim. Bazı şirketlerin kar etmediğini görerek, söz konusu şirketlerin hisse senetlerine açığa satış yapan bu kurumlar, Elon Musk tarafından orkestra edildiği neredeyse kesin olan milyonlarca hesabın bu hisseleri satın alıp rekor fiyata ulaştırmasıyla büyük bir zarara uğradılar. Bu arada ABD’nin yeni kabinesinden de “zaten bu bankalar ve fonlar çok oluyordu, iyi bir ders aldılar” gibi bir açıklama gelince de, söz konusu hareket siyasi destek de buldu.

“Bu olayda kimse masum değil…”

Müşteki olan banka ve fonlar “SEC” yani ABD’nin SPK’sına şikâyette bulununca da istedikleri sonucu alamadılar. Elon Musk ve Z kuşağının çarpışmanın savaş meydanı olarak seçtiği hisse senedi tahtalarına işlem sınırı kondu ama bu sefer bir başka taraftan saldırı başladı. Aynı yatırım bankasının gümüşte de “short” yani açıkçı olduğunu gören ekip bu sefer de orayı hareketlendirdi. Gümüş rekor kırdı, orada da ciddi zararlar oluştu. Bunlar olup biterken, Elon Musk twitter’daki Biosuna “Bitcoin” yazdı ve sert şekilde gerilemekte olan kripto paralar bu sefer rekor hızla yükselmeye başladı. Bu açıkçası kapitalist sistemi kendi kurallarıyla ama sosyal medyanın da yardımıyla dövmek anlamına geliyor.

Tabii herkes şu soruları sormaya başladı: Elon Musk’un canı sıkıldığında başka bir yerde başka bir facia yaratma gücü var mı? ABD gibi bir yerde gençler 1000 dolar kazanamaz iken, her biri 5000’er bin dolara nasıl kavuştular ve toplamda 10 milyar Dolarlık gücü nasıl buldular? Bu aynı zamanda planlı organizasyonla suni piyasa oluşturmak yani “manipülasyon” anlamına gelmiyor mu? Elbette yatırım fonları ve bankaların aralarında anlaşarak yaptıkları operasyonlar da aynı manaya gelebilir. Bunu da göz ardı etmemek lazım.

Tüm bunlar olup biterken, sanıyorum Elon Musk bir sihirli dokunuş daha yaptı: ABD’de şikayetçi olan bankalar ve fonlarla ilgili Tayvan’da manipülasyon soruşturması açıldı. Cevap gecikmedi: Elon Musk’ın Mars’a göndereceği roketin lançeri ile ilgili ABD otoriteleri sorun çıkardı. Tuhaf işler oluyor anlayacağınız.

Bu arada haberiniz olsun: ABD Devleti’nin Roosevelt’ten beri gümüş piyasasında Amerikan bankaları üzerinden aktif olduğunu biliyoruz. Demek ki Elon Musk ve WallStreetBets grubunun gümüşe bulaşmasını bazı otoriteler “işte bunu yapmayacaktın” diyerek cezalandırmaya karar verdi. Bilemem.

Özetle olan bitenler, 2010 yılında yazdığım makalede olduğu gibi kapitalist sistemin finans kurumları ve hükümetler tarafından istismarının, “artık sıra bizde” diyen gruplarla devam edeceğini gösteriyor. Arkasında otorite olan paraları değil otonom-anonim sistemlerle üretilen kripto paraları tercih ettiğini söyleyen Z jenerasyonun hakimiyeti ele alma isteğinin yanında kudretini de test etmiş bulunuyoruz.

Bakalım daha neler göreceğiz?

 

Prof. Dr. Emre Alkin

Ara