Yeni bir haftaya başlarken, Fed FOMC toplantısının gündeme damga vuracağını söylemek yanlış olmaz.
Fed Başkanı Yellen’in görevi bırakmadan önceki son toplantısı olacak. Yeni Başkan görevi 3 Şubat’ta Yellen’den devralacak. Bu sebeple Yellen’in giderayak bir faiz artırımı yapıp yapmayacağı merak konusu.
TCMB’nin bir risk alarak, faizleri artırmaması belki de elini 2 ay boyunca rahatlatacak bir adım olabilir. Çünkü Fed bu toplantıda faiz artırmazsa, bundan sonraki toplantıya kadar Merkez Bankası’nın top çevirmesi daha kolay olacak. Ancak, faizlerin yükselmemesi için Hazine’nin de borçlanma ayağında dikkatli olması gerekiyor.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da net borçlanmada hedeflerin çok üzerinde bir seviyeye gelinirse, “kendi yağında kavrulma” işi maliyetli hale gelecek. Eldeki kaynakların büyük kısmı kamunun finansmanı için toplandığı zaman, özel sektöre kaynak kalmıyor. Faizler ister istemez yükseliyor.
“Gerginlik ve Çatışmaların Maliyeti..”
Elbette, sürmekte olan askeri operasyonun finansmanı da önemli. Sınırdaki terör odaklarının temizlenmesi için daha önce de operasyonlar yapılmıştı. Bu operasyonların zorunluluk arz etmesi, finansman detayını önemsiz hale getiriyor. Yine de 1997 yılında kaleme aldığım “Milli Savunma Harcamalarının enflasyonist etkisi” adlı çalışmama bir kere daha göz attığımda, operasyonların ekonominin önemli parametrelerine önemli bir etkide bulunmadığı yargısına tekrar vardım.
Ancak, dünyanın daha sakin bir bölgesinde yaşasaydık mutlaka bu kaynakların milli gelir ve kalkınma üzerinde hatırı sayılır pozitif etkisi olacaktı. Bunu kabul ediyorum. Dünya üzerindeki gerginliklerin ve çatışmaların yılda 14.3 Trilyon Dolar civarında değer kaybı yarattığına dair bir çalışma olduğunu da hatırlatmak istiyorum
Prof. Dr. Emre Alkin