Kredilendirmeyle Sorunlar Çözülür mü ?..

AB, İngiltere ve ABD, Pandemi süresince doğrudan gelir desteği, Merkez Bankası Desteği ve Vergi vs gibi destekler verdi. Çin ise vergi vs ile kredi kolaylığı ile yola devam etti. Türkiye’nin Pandemi ile mücadelesi ise daha değişik oldu.

Mesela 10 Kamyon çakıl atıp denizi dolduracak iken, “6 kamyon atarım yarın da gerisini hallederim” deyince, sabah kalkıp bir bakıyorsunuz deniz atılanların yarısını almış götürmüş. Neticede daha fazla kamyon çakılla işi bitirmek zorunda kalıyoruz. Özetle güçlü bir desteği hemen veremedik ve geciktik. Bu sebeple maliyeti de arttı. Sonuç bol bol kredi ile borçlanma ve nihayetinde tahsili geciken alacak sorunu. Bir de dün açıklanan ek tedbirler var elbette. Onları da ilerde konuşacağız.

Şimdi ana konuya geçelim. Bankalar Birliğinin verileri bize gösteriyor ki tahsili gecikmiş alacaklarda öne çıkan sektörler şunlar:

  1. İnşaat
  2. Elektrik, Gaz ve Su
  3. Ticaret
  4. Turizm
  5. Emlak ve Komisyon
  6. Tarım ve Ormancılık
  7. İmalat Sanayi
  8. Taşımacılık, Depoculuk ve Haberleşme

Şimdi tahsili gecikmiş alacakların toplamı 152 Milyar TL ve TGA olmaya namzet kredilerin büyüklüğü de 360 Milyar TL olduğuna göre meselenin ne kadar büyük olduğunu tartışmaya gerek yok. Dolayısıyla, bayramdan sonra dikkatle izlememiz gereken işlerin sayısı ve hacmi arttı diyebilirim.

“..Tabii ki çözülmez..”

Sorunun boyutu, Merkez Bankasının faiz ile ilgili yaklaşımlarında serbest olmasını da engelliyor. Bu arada; BDDK’nın krediler ve diğer bilanço kalemlerindeki gevşek uygulamaları finans kurumlarının rasyolarını çözse de likidite sorunlarını çözmüyor. Dolayısıyla kredi vermek ve yeniden yapılandırmak konusunda çok yüksek seviyede seçicilik içinde olacaklarını söylemem yanlış olmayacaktır. BDDK’nın tekrar “aktif rasyosu” benzeri bir yaklaşım içine girmesi mümkün olabilir. Bakalım sektör böyle bir yaklaşım olursa nasıl tepki verecek ?

Bu arada son düzenlemeler sebebiyle, çeklerin % 25’inin tahsil edilemediği gözüküyor. Bu da başlı başına bir başka likidite sorunu getirdi desem yanlış olmaz. Böylesine bir yanlışlığa nasıl imza atıldığını bilemiyorum ancak idarenin aldığı yanlış kararlara rağmen vatandaşların kendi aralarında uzlaşarak meseleyi halletiklerine şahitim.

Yepyeni bir kredilendirme hamlesinin bu maliyetlerle çözümden çok yeni sorunlar yaratma riski var. Ancak, eldeki seçenekleri tükettiğimiz için çaremiz de kalmadı gibi.

Prof. Dr. Emre Alkin

Ara