Küresel Enflasyon Beklentilerinde İyileşme Var (diyorlar)..

Bugün Merkez Bankası’ndan faiz kararı gelecek ve muhtemelen değişiklik olmayacak. Bu sebeple küresel gelişmelere göz atayım dedim. Yarın faiz kararını konuşuruz.

Tecrübeyle öğrendiğim gerçek şu: Geriye dönüp bakınca birçok olayın birbiriyle bağlantısını kuracak kadar kanıt yaratabilmek mümkündür. Her şey olup bittiği için bu tip teorileri destekleyecek argüman da yaratılabilir elbette. Savaşları, salgınları, buluşları ya da toplumsal olayları tetikleyen gizli bir organizasyon iddiasında bulunanlar çoktur bu sebeple.

Mantıklı olarak dönüp bakıldığında ise, herhangi bir organizasyona gerek kalmadan her olayın birbirini tetikleme imkanı olduğunu ya da bir gelişmenin gücünü kullanarak kriz yaratmayı isteyenlerin varlığını kabul edebiliriz. Yine şunu unutmamak lazım: Toplumsal, siyasal ya da ekonomik gelişmeleri kullanarak başka olayları tetikleyenler her zaman umdukları sonucu bulamayabilirler, hatta arzu edilmeyen yan etkiler de oluşur. Bu arada, bu işe kalkışanların emellerini önlemek için hazır bekleyen başka grupların varlığını unutmayalım. Özetle, toplumsal mühendislik söylendiği kadar kolay bir iş değildir.

Pandemi ve hemen arkasından başlayan Rusya-Ukrayna çatışması analistlerin navlun, emtia ve enerji fiyatlarıyla alakalı en olumsuz yorumları yapmaları sonucunu yaratırken, herkes baskı gruplarının fiyatları daha da yukarıya çekeceğine inanıyordu. Ancak son gelişmeler bizi bu karamsarlıktan çıkaracak gibi.

“Ticarette Akışkanlık Artıyor..”

Fitch tarafından yapılan açıklamalarda, navlun ücretleri düştükçe, teslimat süreleri azaldıkça, liman tıkanıklıkları hafifledikçe ve sipariş birikmeleri azaldıkça küresel tedarik zinciri aksamalarının düzelmeye başladığı söyleniyor. Bu durumun gelecek döneme yönelik enflasyon beklentilerinin de yumuşattığının altını çizen açıklamadaki diğer detaylara bakalım.

Fitch burada iki önemli gelişme üzerinde duruyor: Fiyat ve teslimat süreleri. Yapılan açıklamada navlun fiyatlarının Eylül 2021’den bu yana bazı rotalarda % 70’e kadar düştüğü, kargo taşımacılığının ise 122 gün yerine 90 güne indiğinin altı çiziliyor.

Dünya ticaretinin aslan payını alan ABD’nin liman tıkanıklığı geçen yılın Kasım ayına göre % 80’e azalmış durumda. Ayrıca çok büyük sorun yaratan sipariş birikmelerinin geçen yıla göre daha hızlı temizlendiği ve teslimat sürelerinin hızla düştüğünü gözlemleniyor. Bu arada hepimizin elini kolunu bağlayan çip krizinde de umutların arttığının altı çizilmekte. Tabii “bir kırlangıçla bahar gelmez” derler.

Her gün yanı başımızda yeni bir Kovid vakası yada yeni bir varyantının açıklandığı günlerden geçiyoruz. Çin’in biraz abartılı, dünyaya ceza verircesine uyguladığı “Sıfır Kovid” önlemleri sebebiyle sıkıntının hemen sona ermeyeceği aşikar. Yine de, mutlu sona doğru eskisinden daha yakınız diyebilirim. Elbette Tayvan ve Ukrayna’daki gelişmeleri yakından takip etmekte fayda görüyorum. Eğer buralarda daha da olumsuz gelişmeler olmazsa, 2023’te enflasyon oranları şu an yaşadığımız seviyelerin en az yarısı kadar düşük olur. Merkez Bankası bugün muhtemelen faizleri yine sabit tutmasını yukarıda belirttiğim gerekçelere de dayandıracaktır.

Beni en çok düşündüren gelişme açıklamanın bir köşesinde yer alıyor. O da Avrupa’nın yaşamakta olduğu enerji sıkıntısı. Bu durumun büyümeye olan etkisi kadar, üretim tesislerinin yer değiştirmesi ve üretimin hareketliliği üzerindeki etkilerini de takip etmekte fayda var.

Prof. Dr. Emre Alkin

Ara