Nadalcılar kızmasın ama Federer gibisi yok

8 Ağustos Avrupa’nın yakın tarihi için önemli gelişmeleri ifade eder. Mesela İngiltere’deki büyük tren hırsızlığı 1963 yılında aynı tarihte gerçekleşmiş, 15 kişilik bir hırsız grubu 2.6 milyon sterlini çalmışlardı. Genesis’in ünlü solisti Phil COLLINS’in oynadığı bir filme de konu olan bu hırsızlık İngiltere Tarihinin en büyük hırsızlığı olarak kaydedilmiştir.

Amerika’da ise 8 Ağustos Watergate Skandalı’nın ortaya çıkışı anlamına gelir ve 1974’de başkan NIXON’ın istifasını getirmiştir. 1990’da ise 8 Ağustos Irak’ın Kuveyt’i işgali söz konusudur. Kısacası Ağustos aylarının fenomenler yaratma özelliği bulunmaktadır.

Tabii 8 Ağustos tarihi illa kötü bir sekilde hatırlanmamalı. U2 grubunun gitaristi EDGE aynı gün 1961 yılında doğmuştur. 1981 yılının 8 Ağustos tarihinde de “kortların efendisi” Roger FEDERER İsviçre’de (Basel) doğmuştur.

FEDERER hakkında bilinmesi gereken en önemli gerçekler şunlardır: ATP sıralamasında 237 hafta boyunca 1. kalmayı basarmış başka bir sporcu bulunmamaktadır. Aynı zamanda erkekler tenisi tarihinde FEDERER’den başka 16 GRAND SLAM kazanmış tenisçi de yoktur. ONun gibi 23 kez GRAND SLAM finali oynamış da bulunmamaktadır. Daha önceki yazılarımdan birinde GRAND SLAM kazananların ve ikincilerin aldığı para miktarından bahsetmiştim.

FEDERER tenise 6 yaşında başlamış ve kabiliyeti keşfedilince 9 yaşından itibaren daha ciddi bir spor eğitimi almasına karar verilmiş. Yaşı daha 14 iken İsviçre şampiyonu olmuş. 1998 yılında Wimbledon gençler şampiyonu olunca gözler ona çevrilmiş.

1.85 m boyunda ve 85 kg ağırlığındaki bu tenisçi bugüne kadar kazandığı para ödüllerinin toplamıyla, ağırlığının 15 katından fazla altın alabilirmiş. Toplamda 63 milyon dolar para ödülüyle, kendisinden iki basamak yukarıda olan Rafael NADAL’a 22 milyon dolar fark atmış durumdadır. Pete SAMPRAS en çok kazananlar kategorisinde FEDERER’den sonra ikinci sıradadır. Hatırladığım kadarıyla SAMPRAS’ın FEDERER ile karşılaştığı ilk maç Wimbledon’da olmuştu. O zaman sadece 20 yaşında olan İsviçreli’ye
yenildikten sonra SAMPRAS bir daha eski gücüne kavuşamamıştı.

FEDERER, bugüne kadar oynadığı 777 maçın sadece 182’sini kaybetmiş ve % 81’lik galibiyet oranıyla da, NADAL’A çok yakın bir çizgide gitmektedir. Buna rağmen İspanyol Rakibine karşı oynadığı 8 finalin sadece ikisini kazanabilmiştir. Bu ikilinin karşı karşıya geldiği 17 maçın sadece 8’inden FEDERER galip çıkmıştır. Ancak tüm bunlar “kortların efendisi” olduğu gerçeğini değiştirmez.

Özetle, geçenlerde NADAL’a ROLAND GARROS finalinde kaybeden FEDERER ile ilgili ayrıntıdan yoksun yapılan yorumlar sebebiyle, bu yazıyı yazma gayreti içine girdim. Böyle bir sporcu yetiştirenlerin ne kadar gurur duymaları gerektiğini yukarıda verdiğim ayrıntılardan da görmekte olduğunuzu umuyorum. Tüm dileğim Turkiye’de de böylesine profesyonel, böylesine ahlaklı ve istikrarlı sporcuların yetişebilmesidir.

Ara