Merkez Bankası’nın attığı adımların Dolar/TL’nin düşmesine değil, yükselmesini yavaşlatmaya yönelik hamleler olduğunu sayısız kere yazdım. Bunu söylerken, Merkez Bankası’nın para politikasındaki rolünü küçümsemek için yapmadım. Aksine hiçbir Merkez Bankası’nın kendi başına bir “ulusal para politikası” uygulamasının imkan dahilinde olmadığını söyleyerek, TCMB’nin yorulmak bitmez çabalarını destekledim.
Türkçe’de bir deyim vardır: “Olacakla öleceğe fayda yok”. Eğer geçmişe dönüp bakılırsa döviz kurları ile ilgili deneyimlerimizden birçok ders çıkarmak mümkün. Çok iyi hatırlıyorum Türk Futbolu’nun düzenleyici otoritesi olan TFF’de yöneticilik yaparken, FIFA, UEFA, yayıncı kuruluş ve sponsorlardan gelen döviz gelirlerinin hemen TL’ye çevrilmemesi konusunda ikazlarda bulunurdum. Ancak o zamanlarda döviz gerlilerinin bozularak % 5-6 civarındaki TL faizine yatırmak için ısrarcı olunurdu. Ben ise “gerektiği zaman bozun” diye talimatımı sürekli hatırlatmak zorunda kalırdım.
Halbuki, göreve başladığım gün ile göreve bıraktığım günkü kur arasında % 30’a yakın yükseliş gerçekleşmişti. Sadece 2.5 yılda. Yani o zamanki TL faizlerinin aynı sürede yakalayamayacağı bir orandan bahsediyorum. Hatta çok iyi hatırlıyorum, bizzat Yönetim Kurulu üyelerinden biri beni yurt dışında tatildeyken aramış, “acaba dövizi TL’ye çevirip faizde değerlendirsek daha mı çok kazanırdık” diye sormuştu. Kendisine etraflıca bir analiz yapması için gerekli rakamları verince daha fazla ısrar etmemişti.
Ben daha o zamanlarda kurların 1.70’lerden 3.00 seviyelerine tırmanabileceğini tahmin etmiş, böyle bir durumda şirketlerin mali tablolarında ciddi bozulmalar gerçekleşebileceği konusunda ikazlarda bulunmuştum. Hatta görevim çerçevesinde Futbol Kulüplerinin de zor durumda kalacağını tahmin ederek, bir dizi bilgilendirme toplantıları yapılması konusunda ısrarcı olmuştum. Ancak o günün gündemi içinde bu ısrarın karşılık görmemişti.
Bugün yine aynı durumla karşı karşıyayız. Bu sefer Dolar/TL 4.00 ve daha yukarıdaki seviyeleri zorlamakta. Sadece şirketler değil transferleri Euro cinsinden yapan Futbol Kulüpleri ciddi zararlar yazmaya başlayacaklar. Hatta başladılar bile. Bu konudaki ikazlarımı kurların sakin seyrettiği yaz aylarında yaptığım için vicdanım rahat.
Ancak yine de içim rahat değil tabii. Haklı çıkmak her zaman sevindirici birşey olmuyor.
Prof. Dr. Emre Alkin