Politika Faizini Bırak Dövize Bak !

Politika Faizini Bırak Dövize Bak !

Perşembe günü Merkez Bankasının ne karar alacağını soranlara “sürpriz beklemeyin” diyorum. Çünkü TCMB’nin eli kolu bağlı. Siyaseten seçimlere kadar radikal bir artış yapamaz, ayrıca büyümeyi sıkıntıya sokacak ekstra bir hamleden korkuyor. Ancak KKM’ye ilginin azalması için verilen çabaya rağmen, Türk Halkının dövizden vazgeçtiğini söyleyemeyiz. Ama yine de sokakta çevirip soruyorlar: “Dolar ne olur”. Bazılarına hiç üşenmeden bilgisayarı çıkarıp Dolar grafiğini gösteriyorum.

Hakikaten de Dolar/TL’nin grafiğine baktıkça Türk İnsanının ne kadar hafıza problemi olduğunu anlıyorum. Seçimden önce 19 TL civarında olan Dolar sabah itibarıyla 29 TL civarında. Yani aşağı yukarı % 50 civarında bir yükselişten bahsediyoruz. Sadece 5 ay içinde böyle bir yükseliş gösteren Dolar için insanların “50 TL olur” diyenlere neden kızdığını anlamış değilim. Önümüzde bir seçim daha var, hatta sonra bir tane daha. 29 TL’lik Dolar kurunun yine % 50 artarak 45 TL hatta sonra 50 TL olması neden bu kadar imkansız gözüküyor acaba ?

Gayet iyi hatırlıyorum tam 2 yıl önce Kasım ayında Selçuk Geçer “Dolar önce 15 TL sonra da 20 TL olacak” dediğinde neredeyse linç edilmişti. Bunu söylediğinde Dolar Kuru sadece 12 TL idi. Yani % 25’lik bir artıştan bahsettiği için adeta topa tutulmuştu. Kendisiyle Ocak 2022’de bir panelde yan yana geldik. “Sakın üzülme dediğin olacak, hatta daha da beteri olacak” diye teselli ettim.

Nitekim, bundan 2 yıl önce 12 TL olan Dolar bugün 29 TL oldu. Bu yükselişin önemli bir kısmını geride bıraktığımız 5 ay içinde gerçekleştirdi. Bugünden itibaren seçimlere 4 ay’dan biraz fazla var, Merkez Bankası’nın bahsettiği TÜFE’de zirve seviyesi için de 6 ay civarında zaman var. TCMB’nin net varlıkları 50 milyar dolar civarında ekside iken, enflasyon yükselmeye devam ederken ve ülkeye gerekli kaynak girişi yapılamaz iken, hele ki ekonomi yönetiminin görevde kalmak için hiç bir garantisi yok iken 5 ayda % 50 yükselmiş olan Dolar kurunun bir kere daha aynı seyri göstermeyeceğine dair elimizde hiçbir garanti yok.

Aslına bakılırsa, yurt dışı ile teması olanlar TL’nin değer kaybını çok daha net hissediyor. İster doğuya ister batıya gidelim, fiyatların artmadığını düşünsek bile harcadığımız her şey geriden bıraktığımız 5 yılda en az 6 kat pahalılaştı. Ancak bizler gelirimizi 6 kat artırmadık. Bu arada dünyanın her yerinde enflasyon yükselmekte olduğu için basit zevkler bile pahalı hale geldi. Dolayısıyla Türk İnsanının 5 yıl önceki rahatlıkta yurt dışına çıkabilmesi için gelirinin 10 kat artmış olması gerekiyor. Döviz cinsinden kazananları bu hesaba dahil etmiyorum elbette.

Tüm gözlemlerim, tarihten derlediklerim ve tecrübelerim önümüzdeki dönemde döviz kurlarının çok daha yüksek seviyelere geleceğini bana söylüyor. Kaçınılmaz olanı daha çabuk atlatmamız için Merkez Bankası’nın dolar kurunu baskı altına alan müdahalelerden kaçınması gerekiyor. Baskı arttıkça yaşayacağımız zorluklar da artacak.

Prof. Dr. Emre Alkin

 

Ara