Sakın Küçülmeyi Denemeyin!..
Merkez Bankası sonunda kararını açıkladı ve beklediğimiz gibi 250 baz puanlık artışı yaptı. Basın açıklamasında “faiz bu seviyede kalacak” diyerek, enflasyonda düşüş sinyali görene kadar düşürme işlemine başlamayacağını açıkladı. Benim basın açıklamasından anladığım şu:
TCMB, faiz oranlarını daha fazla yukarı çekemeyeceğini ama elindeki olanaklarla gerektiği zaman parasal sıkılaştırma yapabileceğini, faiz düşürmek için enflasyonun düşmesini değil ama düşeceğine dair umut ışığı gördüğü zamanı bekleyeceğini belirtmiş. Bu şartlar altında eylül ayına kalmadan faiz düşüşü başlayabilir diyebilirim.
Bu sebeple kredi verenlerin Merkez Bankası böyle bir hamle yapmadan uygun ratinge sahip firmalara seçici olarak bu faiz seviyesinden 1 yıldan daha uzun vade kredi vermesi risk yönetimi açısından doğru bir yaklaşım olabilir. Diğer taraftan kredilerini yapılandırmak isteyenlerin, eğer çok sıkışık durumda değillerse yaz aylarını beklemeleri uygun olacak gibi gözüküyor. Eğer Kızıldeniz ve Panama Kanalından kaynaklanan lojistik maliyetleri yeni bir enflasyon dalgası yaratmazsa, Fed ve ECB ‘nin son çeyrekte faizleri düşüreceğini söylemek falcılık olmaz. Bu durumda kredi kuruluşları ister istemez genel gidişata uygun olarak daha esnek davranacaklar.
Elbette, faizlerin tekrar yükselebileceği bir sürece girme ihtimali var. Bunu da enflasyondaki gelişmeleri küresel olarak takip ederek anlayacağız. Eğer böyle bir senaryo gerçek olursa, tüm hesapları baştan yapmak gerekecek. Dolayısıyla “şartlar ne olursa olsun iş yapacağız” diyerek kredi verenler bu faiz seviyesinden seçici şekilde uzun vadeli kredi verirken ihtiyatlı olacak, diğer taraftan kredi alanlar da fonlanma ihtiyacının büyük kısmı için sabırlı davranacak ve ulaşabildiği krediyi geri çevirmeyecek, kabul edip değere çevirecek.
Kim ne derse desin devir küçülerek kendini koruma devri değil. İster kredi kuruluşu ister reel sektör olsun, eğer maliyetler doğru yönetiliyorsa sürekli olarak büyümekten başka çare yok. Tahsilatlar konusunda dikkatli olmak, yapılan her işin veya verilen her kredinin değer yaratmasını sağlamak gerekiyor.
Prof. Dr. Emre Alkin
