Seçimden sonra eylem planı kadar söylem planı da önemli olacak..

Haftaya sakin başladık. İki önemli açıklamanın altını çizmek gerekiyor: Mart Ayı İşsizlik Rakamları ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan Ocak-Mayıs Bütçe gelişmeleri.

İşsizlik düşüyormuş gibi gözüküyor ancak daha önceki raporlarımda sıkça dile getirdiğim bir gerçeğin altını tekrar çiziyorum. Uygulanan ekonomik modelle işsizlik platosunun % 9.5’ten aşağıya düşmesi mümkün gözükmüyor.

Bütçe Performansı ise yüreklere su serpiyor. Bütçe gelirlerinde bir sapma yok, elbette yükselen enflasyon daha fazla vergi tahsilatı imkanı veriyor ancak “buna da şükür” demek lazım. Bütçe Açığının da yıl sonunda öngörülen seviyelerde olacağı görülüyor. Elbette seçimlerden sonra oluşacak dengelere bakacağız.

Artık seçim haftasına girmiş bulunmaktayız. Döviz Kurlarındaki ve Faizdeki yükseliş ile ilgili halka arasında yaygın bir kanı var: “Seçim bitince işler düzelecek !”. Bazı anket sonuçlarına baktığımızda da, dövizdeki yükselişin dış mihrakların oyunu olduğuna inanan oldukça ciddi bir yüzdenin varlığına şahitlik ediyoruz. Yine de Başkanlık Seçiminin ikinci tura kalacağı yönünde bir beklenti oluştuğunu ifade etmeliyim.

“Söylenecek her sözün bir karşılığı olmalı..”

Ancak ikinci turda bir sürpriz olmayacağı ve Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın Başkan seçileceğini kesin gözüyle bakılıyor. Diğer taraftan Parlamento aritmetiği ile alakalı olarak kesin bir yargıda bulunmak mümkün değil. Farklı kesimlerin yaptığı anketlerden farklı sonuçlar çıkıyor. Aslında bu durumun piyasalarda olumsuz tesir yarattığını da görüyoruz. Çünkü AK Parti Milletvekili Seçimlerinde beklenen sonuç çıkmazsa, bir kez daha seçim yapılacağını ortaya koymuştu. Bu durumda, yerel seçimlerle beraber ya da öncesinde bir seçim daha olabileceğini söyleyebiliriz. Söz konusu ayrıntıdan dünkü raporda bahsetmiştim.

Elbette bu gelişmelere Fed ve AMB kararları da eklenince, hele ki cari açık ve dış borçtaki detaylarla beraber Dolar/TL’de 5.00 ihtimali sıcaklığını korumaya devam ediyor. Aslına bakılırsa, Merkez Bankası’nın oldukça geç ve abartılı müdahalelerinin sonucunda yatırımcılar tarafında liyakati sorgulanır hale gelmese, bu kadar sıkıntı çekilmezdi. Ancak dışardan bakıldığında ekonomi yönetiminde ciddi bir akor bozukluğu gözüküyor.

Özetle, seçimlerden hemen sonra mutlaka ekonomi ile alakalı paketler açıklamak yerine, kontrolün ele alındığı ve süreçlerin uygun şekilde takip edildiğini gösteren mesajlar verilmeli diye düşünüyorum.

Prof. Dr. Emre Alkin

Ara