İlginç bir döneme giriyoruz. ABD ve Türkiye arasındaki diplomasi trafiği devam ederken, Trump ve Putin’in Türkiye’yi de ilgilendiren birçok mesele üzerine yüz yüze müzakereler yürüttüğünü takip ediyoruz.
Euro/Dolar paritesi tekrar 1.16’ın üzerine çıkarken, Türkiye’de Dolar/TL’nin fazla gevşemediği gözüküyor. Hafta sonu Ekonomi Ankara’dan “faizlere sıfıra inene kadar çalışacağız” şeklinde bir açıklama geldi. Aslına bakılırsa, “sıfır faizin” herhangi bir faydası olmadığı konusunda 1973 yılında bir fikir birliği oluşmuşsa da, Türkiye’de bu konunun sürekli ısıtılıp gündeme gelmesi ilginç.
Herşeyden önce bırakın nominal faizin sıfır olmasını, reel faizin sıfır olması bile tasarruf birikimine engel teşkil edecek bir unsur. Hele ki bugün Türkiye’de sıfır faiz istenmesi demek, kaynakları ucuzdan tüketmek anlamına gelir. Kurları sabitlemeyi denemek kadar tehlikeli bir çalışma olur.
Bugün kıymeti daha fazla anlaşılan Atatürk “Ekonomi, pazar ekonomisinin kurallarına göre işletilmeli; pazarları denetlerken, yönlendirirken ve doğrudan endüstri ve ticaret işleri yaparken Devlet, pazar ekonomisinin kurallarına uymalıdır” demiş. Hem de 1923’teki İzmir İktisat Kongresi’nde. Cumhuriyeti ilan etmeden önce yapılan bu kongrede söylenenleri dikkatle okuduğumuz zaman, Cumhuriyetin Kuruluş yıllarından sonra nerede treni kaçırdığımız daha net anlaşılacaktır.
Özetle, eğer bugün Atatürk’ün sözlerine daha fazla dikkat edecek bir hale gelmişse siyaset, ekonomi konusundaki uyarılarını da dikkate alması faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
Prof. Dr. Emre Alkin
