Değerli Meslektaşlarım. Uzun zamandır izliyorum sizleri. Meseleyi “ekonomi yönetimi çok iyi ama siyaset çok kötü” kıvamına getirmeye çalışıyorsunuz. Bunların sebebini anlayabiliyorum ama hak vermiyorum. Bu davranış tarzının sebeplerini şöyle okuyorum:

ABD'de açıklanan enflasyon Fed'in bundan sonra atacağı adımlar hakkında herkeste ilgi uyandırdı. Çünkü enflasyon oranları beklenenin üzerinde açıklandı. Manzara aynen Türkiye'dekine benziyor desem yanlış olmaz. Ancak sonuçları farklı oluyor. Tekrar açıklamaya geri dönersek: ABD'de tüketici fiyat endeksi Ocak ayında aylık % 0,5 artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise % 3 olarak açıklandı. Halbuki ekonomistlerin beklentisi aylık olarak % 0,3 yıllık olarak % 2,9 idi. Bunlar küçük farklar gibi gözükse de son 4 yılda gelirini artıramayan Amerikan Hanehalkı için endişe verici gelişmeler.

Ocak ayı için % 5 civarında açıklandıktan sonra Şubat ayında da TÜFE’de en az % 3 enflasyon beklentisi artınca bazı meslektaşlarımız "Mart ayında pas geçebilirler" şeklinde konuşmaya başladı. O zaman meseleye detaylı bakmak gerekiyor.

Merkez Bankası'nın faizi yükseltme biçimi yanlıştı. Hem siyasetten hem de kendilerine destek veren iş dünyasından çekindikleri için gıdım gıdım adım adım faizleri yükselttiler. Böylece hem faiz hem de enflasyon yükseltti. "Faiz enflasyon yaratır" tezini doğrulamak için ellerinden geleni yaptılar. Devraldıkları enflasyon % 38 civarındaydı % 75'e çıkardılar. Halbuki daha gelir gelmez politika faizini şok bir seviyeye çıkarmaları gerekirdi.

Official U.S. figures show the fastest price rise in sectors from 2020 to 2024 (seasonally adjusted) as follows: Transportation: 27.1% Food and Beverage: 25.2% Housing: 23.7% Other Goods and Services: 22.0% Health Expenditures: 10.0% Apparel: 6.9%

International organizations' assessments of Turkey for the upcoming year are attracting considerable attention lately. In the latest OECD report, some forecasts have been made regarding Turkey's macroeconomic parameters. The report predicts that the inflation in Turkey for the year 2024 will average 58.3%. It also mentions that in 2025, the annual average inflation is expected to be 30.7%, and in 2026, this rate will decrease to 17.2%. In summary, even in the OECD reports, written by field agents collecting tangible data, there is no expectation of single-digit inflation.

Merkez Bankası beklendiği gibi faizlere dokunmadı ve önceden hazırlandığı belli olan bir açıklama metni paylaştı. Metni okuyunca şu maddeler öne çıkıyor: - Enflasyon düşüyor ama henüz tehlike geçmedi - Parasal sıkılaştırma devam edecek - Talep düşüyor ama yeterli değil, maliye politikası yeni yeni destek vermeye başladı - Hizmet fiyatlarında iyileşme başladı ama işlenmemiş gıda fiyatlarında katılık devam ediyor

In the United States, the inflation rates for October appear to have aligned with expectations. Therefore, we can say that the anticipation of another interest rate cut from the Fed in December has also increased.

With Trump's election, some commentators interpreted the rise of the US Dollar as a sign that "America is on the right track." It wouldn't be wrong to say that the rise in US stock markets also supported this idea. However, I think we need to look at the issue from a different perspective.

In the last two days of October, I experienced a rather exciting and surprising event in Istanbul. The event organized by Huawei under the theme of transitioning from 5G to 5.5G satisfied visitors in every respect, and I must say that Istanbul made a good host. The MBBF and UBBF events held at the Halic Congress Center were filled with engaging content. The opening speech of the event was delivered by Ken Hu, Deputy Chairman of Huawei Technologies. The most striking part of his speech that stuck with me was this:

Ekim Ayı enflasyon oranları bu sabah açıklandı. TÜFE % 2.88 ile beklenenden yüksek açıklandı. Halbuki, bir haber kanalının Ekim ayına ilişkin düzenlediği enflasyon anketine katılan 19 kurumun medyan beklentisi aylık % 2,5 seviyesindeydi.

Dear Friends, we often comment on developments related to the Far East, especially China, based on hearsay and clichés that we have heard before. Western countries, especially those closer to the East, are aware that a new world order is being established. In this new order, regional trade collaborations like RCEP will gain importance as win-win spillover effects attract economic entities.

Merkez bankası Yönetiminin yavaş yavaş üzerindeki acemiliği atmakta olduğunu görüyoruz. Ancak enflasyonla mücadelesinde hala yalnız başına. Son IMF raporunda asgari ücretle alakalı pratik olmayan ve sosyal sıkıntı yaratacak öneriye rağmen, TCMB Başkanı'nın "% 25 civarındaki artış enflasyon için sıkıntı yaratmaz" açıklamasını yapması önemliydi. Bundan başka Başkan Karahan'ın faiz düşüşü konusunda temkinli olduğunu söylemesi dikkat çekti.

Geçen hafta açıklanan enflasyon verilerinin ardından yabancı finans kuruluşları Türkiye ile ilgili tahminlerini revize etmeye başladılar. Neredeyse tüm kurumlar "TCMB gevşeme için biraz daha bekleyecek" görüşündeydi. Belki de en önemli görüş şuydu:

Geçen hafta Ekonomi Yönetiminden "Temmuz Ayında yabancı yatırımcı girişi oldukça yüksek geldi" diye bir açıklama yaptı. Ancak gün içinde haber ajanslarından akan bilgiler, bu cümlenin neden sarf edilmiş olduğunu ortaya koydu. Temmuz ayına ait veri belki güzeldi ama artık eylül ayının ortasına geldik ve gelişmeler çok da olumlu değil.