Yatırım ile vatandaş arasındaki bitmeyen dans…

– Hocam altınımı satayım mı?

– Paraya mı ihtiyacınız var?

– Hayır, yok ama kar cepte güzeldir

– Karda mısınız?

– Evet

– O zaman bana neden soruyorsunuz

– Belki daha da yükselir ondan soruyorum

– Bana sormadan önce kar ediyor muydunuz?

– Evet Hocam

– O zaman kazanan taktiği değiştirmeyin, bildiğiniz gibi yapın

– Ama Hocam….

Bu benim normalde yaşadığım bir durum. Açıkçası twitter, linkedin, instagram ve youtube’da bu konularda temel bilgiler ve yaklaşımlar hakkında sürekli bilgi veriyorum. Ancak bana rastlayanların birçoğu umuma açık bilginin işe yarayan bir bilgi olmadığına inandığı için “özelden” sormayı tercih ediyor.

Kazandığı halde daha fazla kazanmak isteyen insanı ayıplamıyorum. Adam Smith’in de söylediği gibi “insan açgözlüdür”. Maalesef kendi kendine yetmeyen kendine inanmaz. İnanmadığı için ne verilen tavsiyeler ne de kazandığı paralar ona yetmez. Bu sebeple tavsiyem şudur:

Amatör yatırımcılar tasarruflarını büyüteceklerse, sabırlı olacaklar. Hedef alış ve satış fiyatı hedeflerine, büyük değişimler yoksa ihanet etmeden devam edecekler.

“Hayat dersi verilmez, alınır…”

Eğer satın almak istedikleri herhangi bir mal ya da hizmet için yatırım yapmışlarsa şunlara dikkat edecekler:

– Çocukların okul parası riske atmamak

– Başkasının emanet ettiği para ile yatırım yapmamak

– Eldeki taşınır ya da taşınmazları satarak risk almamak, eğer alınmışsa sabırsız davranmamak

– Piyasalar her zaman fırsat sunar ama önceki hatalarda ısrar etmemek

– Yatırım aracına aşık olmamak, gerçeklerden uzaklaşmamak

– Kanuni altyapısı hazır olmayan yatırım araçlarına sizi sonradan üzecek meblağlarda yatırım yapmamak

Aslına bakılırsa daha da artırabilirim bu maddeleri. Ancak bazı hayat derslerini kişilerin kendi başlarına almaları daha doğru. Denizi hiç bilmeyen bir kişiye yüzmenin güzelliği ya da risklerini anlatmak imkansızdır.

Prof. Dr. Emre Alkin

Ara