"Fark yaratmak, olağanüstü yeteneklerle beklenen işleri yapmak değil.
Olağan yeteneklerle beklenmeyen işleri yapmaktır."
Prof. Dr. Emre Alkin

Merkez Bankası ne karar verecek ?...

Bu yazıyı Spotify.com'da canlı dinleyebilirsiniz. Tıklayınız!

 

Bugün Merkez Bankası yine kritik bir karara imza atacak. Fed'in FOMC kararları kadar radikal bulunan PPK Toplantısı kararlarına bir yenisi eklenecek. Hatırlarsak, geçen ay gerçekleştirilen toplantıda, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faizleri 100 baz puan indirme kararı almış ve politika faizlerini % 8.75' e çekmişti.

Bu toplantının hemen ardından, Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, enflasyon beklentisinin yıl sonu % 7.4 olduğunu açıklamıştı. Uzmanlara göre elle tutulur herhangi bir sebep yokken yapılan bu açıklama, politika faizini en az % 7.5'e çekmek için yapılan bir hazırlığın altyapısını oluşturmak için amaçlanmıştı. Bu yorumlar kurlar üzerindeki baskıyı artırmış ve BDDK ile kamunun müdahalesiyle dövizin ateşi söndürülmüştü. 

Bu arada SWAP anlaşmalarıyla ilgili tam arzu edilen bir sonuç çıkmadığını, döviz arzını artıran değil döviz ihtiyacını düşüren anlaşmalar yapıldığını görüyoruz. Bu da önemli elbette. Dövizdeki ateşin şimdilik sönmesiyle, Dolar/TL ve sepet kurda sert bir hareketlenme görmüyoruz. Euro/Dolar Paritesindeki hareketi de göz ucuyla takip ettiğim için, kur sepetindeki gelişmelerin de bize ışık tuttuğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Şu anki seviyeler 2018 Ağustos'taki zirve seviyeleri. Tabii daha da beter olabilirdi işler.

Petrol Fiyatlarının düşüşü ve Amerikan Dolarındaki Genişleme olmasa, daha kötü şartlarda olabilirdik. Uzmanlar "Merkez Bankası faizleri düşürmese ve rezervlerini eritmese durumumuz daha iyi olacaktı" diyorlar. Türk Lirası Meksika, Brezilya, Endonezya, Malezya gibi petrol ihraç eden ülkelerin paralarıyla aynı grafiği çiziyor. Eğer petrol fiyatları yükselirse bu ülkelerin ulusal paraları toparlanırken, TL'nin negatif ayrışması gibi bir sonuçla karşı karşıya kalabiliriz. 

Bu duruma karşı mutlaka bir reçete yazılması lazım. Bütün Merkez Bankaları para arzını artırırken gelişmekte olan ülkelere söz konusu paranın neden gitmediği konusunda kimse bir şey söylemiyor.  Aslında söylemek istemiyor desem daha doğru. Çünkü bu ülkelere girecek paranın bir daha geri dönmeyeceğine dair raporlar elden ele dolaşıyor. 

Türkiye'nin bu hercümerc içinde, piyasa ekonomisinden taviz vermediğini sözle değil icraatleriyle gösteriyor olması lazım. Biliyorum zor zamanlar zor çözümleri gerektiriyor  ancak, yukarıda bahsettiğim ülkelerle aynı potada değerlendirilmemek için mutlaka bizi pozitif ayrıştıracak bir hamle yapmamız gerekiyor.

Yine de Merkez Bankasının eldeki şartlar, kurların seyrinden alınan cesaret ve açıklanan enflasyon beklentisi dahilinde en az 50 baz puanlık bir indirim yapmasına şaşırmayacağım. Bunu yapmazsa şaşırırım ama üzülmem. 


Prof. Dr. Emre Alkin

 

Eklenme Tarihi : 21.5.2020 07:26:29

YORUMLAR

Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Eğer üye iseniz üyelik girişi yapmak için tıklayın.
Yeni üye olmak için lütfen tıklayın.

Henüz yorum yapılmamış.