Dün sosyal medyada öğleden sonra şöyle bir paylaşım yaptım: “Merkez Bankası faiz yükseltmezse Dolar 5.5 TL olur adlı komedi sona ermiştir”. Elbette bu yazdığıma tepki gösterenler de vardı. Özellikle Borsada
Geçen hafta 3 değerli uzmanla yabancı yatırımcıların katıldığı bir panelde konuşma yaptım. Dört kişi birbirinden farklı yaklaşımlar göstersek de, bir konuda birleştik: Merkez Bankası’nın Nisan ayında başlayan faiz adımlarının çok
Dün bu soruyu birçok kesime sordum. Bankacılar, finans kesimi, reel sektör ve ticaret erbabı “faiz artarsa zora gireriz” diyorlar. Sokaktaki vatandaşa sordum. Büyük bir çoğunluk “yüksek faiz iyi değil” dedi.
OECD, Dünya Bankası ve IMF verilerine göre Türkiye eldeki ekonomik modelle 2030 yılında G-20, yani en büyük 20 ekonomi içinde kalacağı matematiksel olarak kanıtlanmış durumda. Türkiye’nin hemen altında Suudi Arabistan, üzerinde de
Çin’in dünya ticaretinde giderek baskı kurmaya başladığı 1990’ların sonundan itibaren, o zamana kadar ABD tarafından sürekli ileri sürülen “Japon Tehlikesi” unutulmaya başlanmıştı. Şöyle ki, muazzam dış ticaret fazlasıyla dünyanın her
Tüm uzmanlar yeni Kabine için Acil Eylem Planı önerisinde bulunuyor. Eğer bu öneriler dikkate alınıyorsa ne mutlu bizlere. Ben, genel eğilimden farklı olarak 100 gün içinde değil 30 gün içinde
Geçen hafta bana sürekli olarak aynı soru soruldu: “Dolar/TL’deki bu hareketin sebebi ne ?”. Uzun zamandır görüşmediğim ama genellikle bu zamanlarda arayan Dostlarım telefon açtığında artık şu espriyi yapıyorum: “Döviz
Kime sorsam aklında hem sorunlar var hem de çözümler. Elbette bazı çözümler “önce saha temizliği sonra uygulama” tadında. Bazı çözüm önerileri de “kervan yolda düzülür” tarzında. Ben isterseniz öncelikli sorunları
Cuma günü geç saatlerde FITCH’in Türkiye’nin kredi notunu kırması fiyatlara daha önce yansımış olduğu için, Dolar/TL’de ciddi bir hareket oluşturmadı. Açıkçası herkes yeni kabinenin çalışma prensiplerini, acil eylem planını beklerken,
Keşif, asla başarısızlığa uğramaz.
